Gluckman Mayner Mimarlık’ın projesi; avlu lobiyi, Sanat Müzesi tarafından ve kentin panoromik görüntüsüne gözlem terası ve gezinti alanı sunacak “Tokyo Kent Manzarası”nı içeriyor.
Kulenin tabanında ayrı bir yapı olarak “Müze Konisi”; müzeye simgesel ve değişik bir giriş sağlıyor.
Ziyaretçi asansörlerini bulunan merkezdeki beton “huni” binanın düşey ana desteğini sağlıyor. Paslanmaz çelik kablolardan diyagonal ağlara takılan yumuşak yatay halka çerçeve, beton kubbenin kenarına tutturulmuş.
Nazikçe yükselen spiral merdivenler, kubbenin çevresini sarmalıyor, bahçe girişi, yaya meydanı ve müze köprüsünü de içeren beş katı birbirine bağlar tarihi Japon bahçelerine tepeden bakılır. Yapı; doğanın güçlerine karşı koruma sağlamak amacıyla üst üste binen saydam seramik fritlerle boyanmış cam shingleyle kaplanır. Akşamları yapı; kağıt fener şeklinde hafifçe ışıldar.
Camla kaplanan yaya köprüsü pavyondan ziyaretçileri, 52. ve 53. katlarda yer alam Sanat Müzesine ve Tokyo Kent Manzarasına götüren hızlı asansörlerin yerleştirildiği aşağı lobiye ulaştırır. Müze kitapçısı ve cafe aşağı lobide yer alıyor.
Kulenin karışık asansör sistemi, ana yaya geliş düzeyinden bir kat aşağıdaki müzenin ziyaretçi lobisine yerleştirilir ve vaziyet planı çeşitli ticari kullanımların fazla bir karışımını sunduğundan Müze Konisi hem alanında dolaşmak hem de kulenin içine yerleştirilen kültürel unsurların işaretçisi şeklinde işlev görüyor.
Üst avlunun sert kırmızı hint kumtaşı onun süzülen duvarlarına karakterini ve dokusunu ifade etmektedir.
