Yağlıboya resim sanatı bir aşk ve kimileri için oldukça tutku dolu bir sevgiden ibaret..Benim için de aynı ifadeler geçerli fakat, bu sataı icra eden insanlara da ayrı bir hayranlığım var.Çünkü bu kadar sabır dolu ve bu kadar emek gerektiren bir heyecan anlayışı mimarlıkta bile yoktur belki..
Dört yıllık başarısız da geçen bir mimarlık eğitiminin akıbetinde herkes mimar olabilir ama bir resim kursundan sonra ömrünü bu işe adayarak herkes tarafından sevilen ve ölümünden yıllar yıllar sonra bile konuşulabilecek bir ressam olmak herkese nasip olmaz diye düşünüyorum..Bu cümleleri tüm ressamlara ayrı bir samimiyet duygusuyla söylüyorum..Meslektaşlarım kıskanmasınlar..Ama bizden daha fazla materyali bir araya getirerek düşünme sanatıdır ressamlık..
Çünkü bizde bir iş veren var sürekli ..Ve onun güdümünde işler yapmaya mahkumuz..Yaratıcılığımızı da maddi ve yasal olmak üzere çeşitli kısıtlayıcılar doğrultusunda yapabiliyoruz.
Yani yetilerimizi bir sınırlayıcılar silsilesinden sonra kullanabiliyoruz ancak ve ancak..Ressamlar, bu bakımdan çok şanslı..Yerle ilişiği olmayan bir binada yapabilirler, uçan evler de..
Ressam POPO POMET tarafından yapılan bu çalışmalar gerçekten çok anlam dolu ve güzel bezenmiş öğelerden oluşuyor.Soyutlu , anvcak bu kadar gerçekçi olabilirdi..
