Kayseri’deki 800 Yıllık Çiniler Büyülüyor

    9 yıl önce yazıldı. Yazar:
    Abone Ol :  

    Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Kayseri’deki Selçuklu Uygarlığı Müzesinde en fazla ilgiyi 8 asırlık çiniler çekiyor.

    Müzenin müdürü Fehmi Gündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihteki ilk tıp fakültesi olarak bilinen ve Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1206 yılında yaptırılan Gevher Nesibe Darüşşifası’nın geçen yıl Kayseri Büyükşehir Belediyesince Selçuklu Uygarlığı Müzesi’ne dönüştürüldüğünü, müzeyi 1,5 yılda yaklaşık 200 binden fazla kişinin ziyaret ettiğini söyledi.

    Gündüz, tarihi binada yapılan restorasyonun ardından müzede etkivizyon, hologram, etkileşimli masa, mimari eser inceleme sistemi, sanal kıyafet, sihirli duvar, animasyon, geçmişten günümüze, eser inceleme sistemleri, etkileşimli harita ve zaman çizelgesi bilgi sistemi uygulamaları yapıldığını anlattı.

    Müzede selçuklu dönemine ait 600 parça eser ve bin 200 sikke bulunduğunu ifade eden Gündüz, şunları kaydetti:

    Eserlerimizin hepsi birbirinden değerli, sonuçta hepsi ata yadigarı. Çok fazla bulunmadığı veya benzerinin bir başka yerde görülme imkanı olmadığı için yoğun ilgi gören eserlerimiz var. Bunların başından da Alaaddin Keykubat döneminde yapılmış ve hamamlardan bazı saraylardan çıkmış çiniler var. Bu çinileri pano şeklinde sergiliyoruz. Müzemizde, üzerinde kuş figürleri, Allah lafzı, turkuaz motifler, Selçukluların simgesi olan çift başlı kartal simgeli çiniler, aslan simgeli, insan başlı kuş vücutlu figürlere sahip çiniler, ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği eserlerin başında geliyor. Bunların hem yapımı çok zor ayrı bir sanat istiyor, hem de dünyada eşi olmayan 8 asırlık eserler.

    Ziyaretçilerin eserlerle ilgili İngilizce ve Türkçe hazırlanmış panolardan veya dijital ortamda kiokslardan (dokunmatik ekran) da bilgi alabildiklerini belirten Gündüz, kiokslar sayesinde eserle alakalı daha kapsamlı bilgiye ulaşılabildiğini vurguladı.

    Müzede bölüm olarak da en fazla ilgiyi geçmişte akıl hastalarının tedavi edildiği “bimarhanenin” çektiğini kaydeden Gündüz, “Burada hastalar su sesiyle tedavi edilmiş. Biz de aslına uygun bir görüntü verme adına bu bölümde ziyaretçilere suda yürüme hissi veriyoruz. Birçok ziyaretçimiz bimarhaneye geldiğinde adımını atmadan önce tedirginlik yaşıyor, duraksıyor. Zeminde su olduğunu düşünüp görevli arkadaşlarımıza soruyor. Su olmadığından emin olunca yürümeye devam ediyorlar. Bu bölüm ziyaretçileri hem şaşırtıyor hem de çok büyük ilgisini çekiyor” diye konuştu.

    – Dijital ortamda Selçuklu kıyafetlerini giyme imkanı

    Gündüz, müzede bir odaya yerleştirdikleri kiokslar sayesinde ziyaretçilere dijital ortamda Selçuklu kıyafetlerini giyme, yakından görüp tanıma ve hatıra fotoğrafı çektirme imkanı tanıdıklarını da dile getirdi.

    Dünyada Selçuklu döneminden kalma kıyafetin neredeyse kalmadığına, bundan dolayı müzedeki eserlerin çok nadide ve değerli olduğuna işaret eden Gündüz, “Kioks sayesinde ziyaretçilerimiz bu değerli eserleri dijital ortamda deneme imkanı buluyor. Kioksun önüne gelen bir ziyaretçimiz el hareketleriyle istediği kıyafeti deneyebiliyor. Bu da ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği bölümler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

    Gündüz, ziyaretçi profillerinin dönemsel olarak değiştiğini, yaz döneminde daha çok yerli ve yabancı turistlerle birlikte gurbetçilerin, kışın ise öğrenci ve akademisyenlerin müzeyi ziyaret ettiğini belirtti.

    Öğrencilerin ödev yapmak için müzeyi ziyaret ettiğini anlatan Gündüz, bu sayede hem müze hakkında bilgi sahibi olduklarını hem de müzenin gönüllü tanıtım elçisi olduklarını sözlerine ekledi.

    haber7

    Kategori:
    Haber

    Cevap yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Mimari Medya