Bugüne Kadar Hiçbir Mimarlık Bürosunda ..

Bugüne kadar hiçbir mimarlık bürosunda Patron, verilen bir işi tamamiyle başarıyla yapan mimarı ”tamam..Aferin çok iyi olmuş..Şimdi biraz dinlenebilirsin..” diyerek ödüllendirmemiştir..

Yok yok , gülmeyin..Tecrubeyle sabit olup duyduklarımızdan yola çıkarak bu kanıya varılmıştır.Çizim yokken bile eski projelerdeki detay hatalarını ve arşivleme sistemindeki noksanlıkları düzelttirmeye çalışan pek çok işveren meslektaşımız mevcut..Sırf çalışan boş durmasın diye ufak tefek çizimler yaptıranları da yok değil..

Oysa bu şekilde iş hayatından soğuyan mimarın performansının yüzde 25 lere kadar düştüğü apaçık bir gerçektir.Çalışma ortamlarındaki aşırı disiplin , iş tanımının net biçimde ifade edilip anlaşılmadığı koşullar , esnek çalışma saatleri ve ”pc hamallığı” konularında pek çok yeni mezun mimar şikayetçi.Çalışmak zorunda olma gereksinimi , okul yıllarının rahat , stabil ve eğlenceli dengesi bir anda yerini fazla mesai , çizim yoğunluğu ve yorgunluğu , şantiye ziyaretleri , mesleğin bilinmeyen ve meslekle tanışma safhalarında oldukça yumuşak bahsedilen yanlarıyla karşılaşıldığında pek çok sıkıntıya maruz kalınabiliyor.

Mimarlık bir yaşam biçimidir.Gezerken bile hoşuna giden şeyleri resmedip birgün bir projede lazım olabilir mantığıyla yaklaşmaktır.Bir meslektaşla karşılaşınca dertleşmektir , boş vakitlerinde eskizler yapmaktır.Film eleştirmenliğidir de mimarlık..Senaryonun ihtiyaç programı , oyuncuların mekan , set ekibinin de inşaat işçileri olduğu..Ya da yönetmenlik..Bjarke Ingels’in aşağıdaki videosunda bir projesinin konseptini ve sunumunu yaparkenki görüntüleri çok konuşuldu.Aşırı bir özentilik hali de yaratmıyor da değil hani 🙂 ..İyi seyirler..