tarafından yorumlandı Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı İçin Mimari Anlamda Görüşünüz Nedir?
Aksaray Mimarisi
Aksaray mimarisi diye bir kavram vardı 70 li yıllarda. O dönemlerde İstanbul Belediyesi Saraçhanedeydi ve ilçe belediyeler henüz yoktu. Tüm imar işleri oradan halledilirdi. O bölgede kümelenmiş, tıpkı mahkemeler çevresindeki arzuhalciler gibi, proje büroları vardı. Bunların camlarında proje çizilir, ruhsat alınır yazardı. Genelde buralarda teknikerler çalışırdı. Tapu ve çapı ile gelen Tapu tahsis belgesi almış gecekondu sahibi vatandaşla şöyle bir yarım saate oturulur, projenin eskizi yapılırdı.
Projenin işleyişi şöyleydi;
Genelde, önce merdiven çekirdeği yerleştirilir, girişte geniş bir hol olurdu. Kalorifer olmadığı için, bu holde soba kurulacağı, tüm odalar kapılarının da buraya açılıp, tüm evin gerektiğinde ısıtılacağı ön görülürdü. Toplu yaşam genelde bu holde geçerdi. Yemek zaman yere serilen sofra bezi ve üstünde yer sofrası ile burada yenir, duvardaki rafa konulan radyo tiyatrosu burada dinlenir, fırınlı sobanın üstünde kestane burada pişirilirdi.
Plan kurgusundan sonra, köşelere kolonlar yerleştirilir, plan üstünde uygun yerlere pencereler konur, sonra da çıktığı kadarı ile kesit ve cepheler çizilirdi. Ertesi gün, statik, elektrik ve tesisat ta gelirse, bir iki gün içinde proje teslim edilirdi.
Biz buna Aksaray Mimarisi derdik.
Selahattin Ünalan8 Aralık 2014 08:47
Selahattin Bey teşekkürler değerli görüşleriniz ve tanımlamalarınız için..
Aksaray Mimarisi
Aksaray mimarisi diye bir kavram vardı 70 li yıllarda. O dönemlerde İstanbul Belediyesi Saraçhanedeydi ve ilçe belediyeler henüz yoktu. Tüm imar işleri oradan halledilirdi. O bölgede kümelenmiş, tıpkı mahkemeler çevresindeki arzuhalciler gibi, proje büroları vardı. Bunların camlarında proje çizilir, ruhsat alınır yazardı. Genelde buralarda teknikerler çalışırdı. Tapu ve çapı ile gelen Tapu tahsis belgesi almış gecekondu sahibi vatandaşla şöyle bir yarım saate oturulur, projenin eskizi yapılırdı.
Projenin işleyişi şöyleydi;
Genelde, önce merdiven çekirdeği yerleştirilir, girişte geniş bir hol olurdu. Kalorifer olmadığı için, bu holde soba kurulacağı, tüm odalar kapılarının da buraya açılıp, tüm evin gerektiğinde ısıtılacağı ön görülürdü. Toplu yaşam genelde bu holde geçerdi. Yemek zaman yere serilen sofra bezi ve üstünde yer sofrası ile burada yenir, duvardaki rafa konulan radyo tiyatrosu burada dinlenir, fırınlı sobanın üstünde kestane burada pişirilirdi.
Plan kurgusundan sonra, köşelere kolonlar yerleştirilir, plan üstünde uygun yerlere pencereler konur, sonra da çıktığı kadarı ile kesit ve cepheler çizilirdi. Ertesi gün, statik, elektrik ve tesisat ta gelirse, bir iki gün içinde proje teslim edilirdi.
Biz buna Aksaray Mimarisi derdik.
Selahattin Bey teşekkürler değerli görüşleriniz ve tanımlamalarınız için..