Çoğunlukla insan, yaşlı ailesi ile birlikte yaşıyor olmaktan sıkıntı duymaktadır. Fakat, böyle bir sıkıntı Cindy Rendely’nin müşterisi olan Dere Kenarı Rezidansı’nın sahipleri için geçerli değildir. Rendely, Toronto merkezli Cindy Rendely Architexture firmasının başını çeken mimarı, 40’lı yaşlardaki onlu yaşlarda çocukları olan müşterilerinin, yaşlı aile bireylerini yanlarına almakta hiçbir şekilde problem çekmediklerini belirtmektedirler.
“İki taraf da birbiri ike yaşamayı istiyordu ama nasıl olmalı?Bu sorunun cevaplandırabilmek için , Toronto’nun merkezinde yer alan tahminen 680 metrekare büyüklüğündeki evi doğru tasarlamaktan geçmekteydi.” diye anlatıyor Rendely.
Bu kadar büyük bir alana ait bir ev belki çoğu kişiye garip geliyordu, ancak, 3 farklı neslin bir arada rahatça yaşayabilir olması demek, aynı mekân içerisine 3 yaşam tarzının sığdırılabilmekten geçiyor. Ortaya çıkan tasarımdaysa, insanı korkutacak kadar büyük olmayan, ferah, birbirinden fazlaca farklı vakit geçirme olanağı sunan, aynı zamanda da pratik kullanıma sahip mekânlarla karşılaşmaktayız.
Ev, genel anlamda 3 kattan oluşmaktadır. Girişte, salonu içerisinde büyük bir ortak kullanım alanı ile büyük bir yatak odası bulunmaktadır. Binaya, orta kattan girdiğinizde, çocukların odası bu katta yer almaktadır. Bina oldukça keskin hatlarla tasarlanmış olmasına karşı , girişin eğimli bir tahtta platformdan oluşması ve binanın ön cephesinin tamamen cam olması oldukça misafirperver bir hava oluşturulmuştur .
En alt kat, büyük anne ve baba için düzenlenmiş, içerisinde Amerikan mutfak bulunan bir süit oluşturulmuş. Tamamen onlara özel olarak döşenmiş, tavandan yere kadar camlar tarafından, her daim dışarıyı izlemek mümkün kılınmıştır.