Mesleklerimiz ne olursa olsun , hangi işle uğraşırsak uğraşalım insanoğlunun vazgeçilmez düsturudur ; ”yetinmemek..” .Haliyle durum böyle olunca mutsuz insanların oluşturduğu mutsuz toplumlar meydana gelmektedir.Toplum mühendisi değilim ama yerine göre mutluluğu arayan bir mimarım.Naçizane görüşlerimin bulunduğu ve herkes için faydalı olabilecek önerilerin yer aldığı bir yazıyı okuyacaksınız.
Mesleğimiz insanları mutlu etme sanatı..İbadetlerini yapacakları , barınacakları , eğlenecekleri , sohbet edecekleri , bir etkinlik izleyecekleri , gezebilecekleri , düşünebilecekleri ve diğer kullanım amaçlarına hizmet edebilecek mekanların organizasyonunu ve planlamasını yapabilme mühendisliğidir de aynı zamanda..
Bakın ne kadar fazla ihtiyaç programı sıraladım..Daha bunlar henüz ilk bakışta aklıma gelenler..Belki otursak bunlarla ilgili yüzlerce madde dahi sıralanabilirdi.
Mesleğin tanımı ve neler yaptığıyla nelerle uğraştığından ziyade , bu mesleği yapan insanların tatminkarlık boyutlarını nasıl daha fazlalaştırabileceklerine odaklanmaya çalışalım şimdide..
Aşağıda bir kısım maddeleri sıraladım..
Madde 1. Meslek hayatımızın önemli bir kısmı başka insanların daha konforlu yaşama sahip olabilmeleri için çeşitli teknik çizimler ve tasarımlar yaparak geçecek.Bu süreçte her insan bir olmayacağı gibi her yaptığımız iş te birbirini tutmayacaktır başarı anlamında..Verdiğimiz hizmeti bir yaşam vizyonu sayarak, her müşteriye aynı mesafeden yaklaşırsak projelendirmesini yaptığımız tüm işler bize teşekkür dolu gözlele bakan müşteriler / işverenler olarak geri dönecektir.
Madde 2. Ben mesleğini gerçekten severek icra eden mimarların içlerinde henüz ölmemiş / büyümemiş bir çocuğun olduğunu düşünüyorum.Çünkü hayal kurmak eyleminin başka hangi meslekte bu kadar fazla yapılmaktadır ki? (roman yazarlığı hariç 🙂 ).İçinizdeki çocuğu belirli aralarla ödüllendirerek mutluluğunuzu arttırabilirsiniz.
Madde 3. Proje çizmeyi gerçekten sevmiyor musunuz?.Ya da yeni bir tasarıma başlarken aklınıza hiç bir şey gelmiyor mu?..Hep aynı şeyleri ve fikirleri mi çiziyor eliniz kendiliğinden..O zaman sen şantiyeci olacaksın kardeşim..Bunun lamı cimi yok!.Gidip toza toprağa batacaksın, ustalarla sohbetin dibine vuracaksın , projeyi eline alıp uygulanması gereken yerleri tamamladığında başındaki bareti çıkarıp mutluluk hormonu salgılanmasını seyredeceksin vücudunda..Masa başı sana göre değil..Mutlu olmak istiyorsan bunu unutmamalısın..
Madde 4.Tozu toprağı sevmiyor musun?..Tasarım yapmak , sunum yapmak, projelendirmek , maket üzerinde tartışmak , render ve mimari görselleştirme teknikleriyle mimarlık teknolojileri ilgini mi çekiyor?..Şantiye bir mimarın öteki pabucudur..Uygulama olmadan mimarlıktan bahsedilemez diye düşüyorum..Bu yüzden sadece uygulama sonrası kontrole giderek uygulama bilgine de yenilikler ekleyebilirsin..Ama senin yerin de masa başı projelendirme işleri kardeşim..Mutlu olmak istiyorsan bunu değerlendirmelisin..
Madde 5.Binalarla uğraşmak , mega mekanlar tasarlamak veya parelel disiplinlerle koordineli çalışmak bana göre değil diyorsan Mimarlık Eğitiminin sana kazandırdığı tasarlama, uygulanabilecek hale getirme ve yorumlama gücünün de yardımıyla Ofis Mobilyaları Tasarımı , Aydınlatma Elemanları Tasarımı , Mutfak Mobilyaları tasarımı gibi yarı endüstriyel ürün tasarımı yarı piyasa bazlı meslekler de çalışmalısın..Bu mutlu bir mimar olmak istiyorsan yapacağın şeylerden sadece biri..
Yukarıda 5 madde ile özetlemeye çalıştığım şeylerin kısa özetini söyleyecek olursam..Yani diyorum ki, severek yapılan her iş bize para-mutluluk-çevre getirecektir.Bu üçünden herhangi biri başka işleri çekecektir.Ben insanların hobisi olması gerektiğine inanıyorum..Hobi insanın esas uğraşılarını renklendirebilecek , ödüllendirebilecek ve geliştirebilecek harika fırsatlardır.Örneğin bilenler bilir ben hobi olarak blog yazıyorum, gitar çalıyorum , beste yapıyorum ve teknolojiyi takip ediyorum..Hiç biri bir diğerine ağır basmıyor.Bu hayatıma neşe katan (maneviyat hariç) en eğlenceli şeyler..Mutluluğun bir diğer formülü de (madde 6.) mutlaka mimarlık harici bir işle de uğraşın..Büyük Dünyaca Ünlü mimarlar bile meslek hayatlarının ilk yıllarında nitelikli / devasa projeler yapmamışlardır..Bu gibi şeyler kısmet, sabır ve kişinin şansıyla da ilgilidir.En azından ben bunları düşünüyorum..Siz neler düşünüyorsunuz kişinin meslek hayatının mutluluğunda oynadığı faktörlerle alakalı?
Çok iyi bi açıklama olmuş ama benim hala kafamda sorular var cevaplarsanız çok mutlu olurum 🙂