Mimarı: Kisho Kurokawa
Nakagin Kapsül Kulesi, kapsül mimarisinin ilk tasarım örneğini oluşturmaktadır. Bina, oda şeklindeki kapsüllerin ana yapıya gerçek boyutlarıyla eklenmesinden oluşmuş oluyor.
Sürdürülebilir bir mimarlığın prototipi olacak şekilde kapsül kule; metabolizma, değişebilirlik ve geri dönüşüm fikirlerini vurguluyor.
Tokyo’nun Ginza bölgesinde bulunmuş olan Nagakin Kapsül Kulesi, aslında hafta içi geç saatlere kadar çalışacak işadamlarına ekonomik barınma imkanı sunmak amacı ile tasarlanmış Kapsül oteli oluşturmaktadır.
14 Katlı yüksek kulede 140 kapsül, merkez noktanın etrafına çeşitli açılarla yerleştirilmiş. Kurokawa; kapsüllerin sökülüp takılmasını sağlayacak teknolojiyle beraber yüksek gerilime sahip olan 4 metal çubuk yardımıyla kapsül birimlerini betona yerleştirecek olan teknolojiyide geliştirmiş.
Gömme yatak ve banyo üniteleri ile birlikte TV radyo ve çalar satin bulunacağı tek kişilik odalar, 4×2,5 m ebatlarında bulunan yük konteynerlarının değiştirilmesi ile birlikte oluşmuştur. fabrikada once kapsullerin içi birleştirilmiştir daha sonrada yukarı kaldırılarak, betondaki merkez dingillere takılmış.
Japonya’nın minik bölmelerde yaşamadaki en ünlü deneyimi, aynı anda kendi yıkımını da tasarlamıştır. Kurukawa’nın tasarımındaki mantık, kapsüllerin ihtiyaç duyulduğunda yerinin değiştirilmesi üstüne kurulmuştu ancak drenaj ve su borularının zarar görmesine sebep olduğu için, binada 33 yıldır herhangi bir değişiklik yapılmamış olur.
Uluslararası miras koruma grubu Docomomo, bu önemli nirengi noktasınının koruma altına alınması için girişimlerde bulunuyor.