Öncelikle hayırlı uğurlu olsun 🙂 ..Zor ve istenilen bir bölüm kazandınız!.Ancak ”artık üniversiteyi kazandım ve kapağı üniversite kapısına attım herşey bitti!” diye düşünenlerdenseniz yandınız arkadaş! 🙂
Tersine herşey daha yeni başlıyor!..Ara jüriler , jüriler , sınavlar , koşuşturmacalar , maketler , teorik dersler vs. vs..
Bu mesleği seçtiyseniz artık kaçılmaz bir gerçekle yüzleşmek zorundasınız demektir.Çünkü artık herkes gibi düşünemez , herkes gibi hareket edemezsiniz.Farklı olmak ve farkındalık yaratacak işlere imza atmak zorundasınız.Yapamasanız bile bunları denemekle yükümlüsünüz.Mimar olmak kapı , pencere çizmek , mühendis kardeşlerimiz gibi kafayı formüllere gömüp çalışmakla olmaz!..Hatta açık konuşayım çizim yeteneğine sahip olmakla da olmaz!..
Mimarlık; fikir üretebilme yeteneğini açığa çıkarmaya çalışan hemde oldukça meşakkatli bir eğitim sürecinin neticesinde ”mimar” ünvanını isminizin önüne tıkan bir bölümdür.Bir mekana gittiğinizde , diğer herkes gibi ortamın güzelliklerini ve ambiyansını görmeyip , eksiklerini hatalarını , mekanlar arası ilişkileri ve farklılıkları görmeniz gerekmektedir.Hata arayan , güzel olan herşeyi de içinde saklayan bir yapıya sahip olmalısınız.Bunu neden söylüyorum , çünkü insanlara bir proje için mimarlara boşu boşuna milyonlar harcamaz , boşu boşuna milyonlar vermezler!..Farklı olana imza atmak için, paralarını lüzumsuz harcamamak için , optimum çözüme ulaşmak için ve para döktüğü her bir metrekareyi verimli biçimde kullanabilmek için mimara güvenirler.
Neyse bu gibi ıvır zıvır şeyleri okulda hocalarınız size zaten dört sene boyunca anlatacaklar 🙂 ..Benim farklı bir kaç yaklaşımım ve tavsiyelerim olacak şimdiden kendininizi hazırlamanız için..
- Dört yada hazırlıkla beraber beş sene sonunda anormal düşünmeyi normal sayan insanlardan olacaksınız.
- Meslek hayatınızın yaklaşık ilk 10 hatta bir çoklarına göre 20 yılı içinize sinen projelere imza atamayacak , istediğiniz hayal ettiğiniz ortamlarda ve işverenlerle çalışamayacaksınız.
- Meslek hayatınızın neredeyse ilk beş senesinde abidik kubidik çizimlerle uğraşacak , tasarım yeteneğinizi göstermenize fırsat bulamayacaksınız..
- Sizden tecrubeli olan bir mimarın ; ” ben şurayı yaptım , ben burayı yaptım ..” diye anlatmaya başladığında hay senin yapan yerlerine .. diye içinizden saydıracağınız günler olacak.
- Mezun olunca muhteşem bir özgüven patlaması olacak!..Ve bu patlamanın ardından iş arayışlarına başladığınızda bu özgüvenin yerle bir olup çoğu zaman bir hüsranla sonuçlanacağını tahmin bile edemezsiniz..
- Bir çoğunuz mimarlığı seçtiğinize göre zaten farklı insanlarsınızdır.Üniversite hayatı boyunca da bu farklılığı çeşitli müzik enstrumanları öğrenip çalarak , resme , heykele ilgi salarak , sergilere giderek göstereceksiniz.Ancak dikkatli olun , bu gibi uğraşılar mezun olduktan sona yerini iş-ev-iş-ev dörtgenine bırakacaktır!
- Zengin olmak , çok paralar kazanmak gibi iddianız olmasın (bu bir kısmet meselesi olmakla beraber , meslek hayatına başladığınızda aldığınız paralarla zaten mümkün olmadığını göreceksiniz) başarılı olmak , aranılan bir mimar olmak , bir konuda branşlaşan bir mimar olmak gibi hedefler koyun kendinize..
Heves kırmak , hayal kırıklığı yaratmak değil amacım , biraz mizah biraz eğlence ama gerçeklerden kırıntılar da var yazımda..Tekrar tebrik ediyorum kazanan arkadaşları , kazanamayanları da bütün bir sene boyunca harcadıkları emekten katlandıkları çileden ötürü..İnşallah seneye de siz amaçladıklarınıza ulaşırsınız..
Ayrıca ;Aşağıdaki yazıları da beğenebileceğinizi söyleyebilirim..
Mimarlık Öğrencilerine tavsiyeler
Özel Sektörde Mimar Olmanın Zorlukları
Mimarlığın Bilinmeyen Sırları
Nasıl Bir Ofiste İşe Başlamalı?
Mimarlık Ofisi Açmak İçin 7 Büyük Kriter