Mimarlar’ın İç Mekan Tasarlaması Caiz mi?

    9 yıl önce yazıldı. Yazar:
    Abone Ol :  

    Mimarlık eğitiminde temel tasarım teorisi anlatılıyor.Kübik anlamsız formların birleştirildiğinde ne kadar enteresan şeyler çıktığını sanırım hepiniz hatırlarsınız..İç mekan tasarım disiplini ile mimari tasarım disiplini arasında fark olup olmadığı uzun yıllardır zaten tartışma konusu ama bu komik sayılabilecek başlığın da anlatmak istediği gibi ”caiz olup olmaması meselesi / etik olup olmaması” hiç konuşulan bişey değil doğrusu.

    İç mimarların ruhsatlı projelere imza yetkisi eğer olsaydı onların bu imzaları atmaları ne derece doğru olabilirdi ki?.Pek çok mimar dekorasyon ve iç mekan tasarımı konusunda belirli çizgiyi aşamıyor.İç mimarların detay çözümleri ve minimal tasarım anlayışına göre eğitim aldıkları gerçeği reddedilemez bir gerçeklik iken bu gerçekliği daha makro ölçekte çalışmalar yapan mimarlar nasıl daha iyi yapabilir?.Yani gerçekten enteresan bir konu, mimarların çoğu zaman ofiste boş duracağıma gider iç mekan şantiyesinde tecrube kazanırım mantığıyla iç mimarların iş sahalarını daralttığı ve hatta ofislerde de aynı şeyin olduğunu kim inkar edebilir ki?.

    Konuyla ilgili bir takipçimiz mimarimedyabilgi@gmail.com’dan güzel bir iç yanması maili göndermiş.Paylaşalım ve sonra yorumlayalım..

    Ben de bir mimarım.İç mimarlık yapıyorum açıkçası , çünkü ofisi yeni kurduk sayılır ve hatırı sayılır bir gelir elde etmek maksadındayız..Mimari proje bedellerindeki yüksek kırım oranları ve meslektaşların birbirinden proje gaspetmeye çalışması oldukça enteresan geldi.Bu ne kadar doğru olabilir?.

    geçenlerde bir iç mekan şantiyesine ziyarete gittim.İşi alan kişinin yani tasarımcının aslında mimar veya iç mimar bile olmadığını öğrendim.Bu işi bir alçıpan ustası tasarlayıp yürütüyordu!.Doğrusu çok şaşırdım.Çünkü bu iş için eğitim alan mimarlar ve iç mimarlar dururken neden bir ustaya koskoca restoran emanet edilebilirdi ki!.

    önceden ustaları mimarlar bulurdu, şimdi ise mimarlar ustalar tarafından çizim yaptırılmak için kullanılıyor gibime geliyor.Ters düz olmuş piyasa bu koşullarda nasıl mesleğimi yapabilirim nasıl para kazanabilirim ki!.

    Arkadaşımız kesinlikle haklı.Piyasa koşulları çok değişti.Değişen koşullarda ayakta kalmak için mimari disiplin haricinde farklı disiplinlerde bile iş yapmaya çalışan meslektaşlarımız bu durumda bile zorlanıyor.

    Bir de şöyle düşünün yeni kurulan bir ofis iseniz ayakta kalmak için başka çareniz olamaz ki?.Pek çokları mimarlık firmasının tam olarak ne iş yaptığına karar vermesini istiyor.Yani örneğin dekorasyon yapacak ise başka bişey yapmayacak..Benzer şekilde yalnızca uygulama, yalnızca ruhsatlı proje ve yanlızca 3d render, yalnızca restorasyon vs..

    Senede 3000 mimar ve 4500 iç mimar mezun oluyor.Bu demek oluyor ki her yıl aşağı yukarı 10.000 mimar doğuyor Türkiyede..Bu sayı böyle artarak devam ederse mimarlarımız iş bulamayıp böyle karton ofislerde konaklayabilir!.

    Mimarlık tıp gibi değildir ki..Yani çocuk doktoru ayrı , dahiliyeci ayrı , gözcü ayrı..Demek istediğim yeni kurulan bir mimarlık ofisi ilk yılları için ayakta kalmayı planlıyorsa mutlaka diğer disiplinlerden tatlı hırsızlıklar da yapabilmeli.Bunun caiz olduğunu düşünüyorum doğrusu..

    Bir de şu var tabi, mimarlıkta farklı olan elbette kazanıyor.Kazandırıyor da.Tasarım disiplinindeki ekonomiklik, uygulama kolaylığı , güleryüz ve zamanında teslim gibi faktörler birleşince mimar müşterisi için vazgeçilmez oluyor..

    Kategori:
    Makale

    Cevap yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Mimari Medya