Ramazan’ı da bitirdik.Oruç kafayla çizim yapılan (daha doğrusu yapılamayan 🙂 ) günleri geride bıraktık bir diğer değişle.Orucun da mı etkisi, manevi atmosferin dünyalık işlere ağır basmasından mıdır nedendir bilmem ama kişisel bakımından geri kalan entelektüel bir kesim var bence ..Baş harfi mimarlar..
Tasarımcı kimliği bulunupta sanatçı gibi davranmayan sanmıyorum ki olmasın.
Yani boyunda bir fular , şık belki biraz parlak bir ceket ve erkeklerde sakal..Bu kesimin vazgeçilmezi..
Son model telefon , araba da cabası..Ofisin fiyakasını saymıyorum bile.Ayakkabılar ve kemer, saat ile beraber müthiş bir uyum içerisinde ahenkle dans ederken saçların şekli de bir o kadar karizma olmalı (!) .
Giyim kuşamı hallettik..
Arkadaş çevresi ve etkinliklere katılımları da güçlendirip , toplum tarafından pek tercih edilmeyen aktiviteleri de eklediğimizde entelektüellik seviyesinde tavanlara çıkan bir profil çıkıyor karşımıza.
Karizmatik ve havadar bir web sitesi , kabarık ve belkide hiç olmadığı kadar uzun bir referans listesiyle janjanlı , parıl parıl içerisinde güzel kızların sekreterlik yaptığı lüks te bir ofis..Bekleme salonunda dev ekran bir plazma ve içerisinde sıkıcı sayılabilecek fon eşliğinde yapılan projeler..
Bilgisayarların workstation oluşu ve duvarları ”hazır sahnelerin satın alınarak kendi render almış gibi” kaplayan resimler..
Yer yer değişik objeler , masanın üzerinde duran dağınıkmış izlenimi verilen ve parayla yaptırılan röportajların yer aldığı bir çoğu yerel dergiler..
İkram tabaklarının ahengi , çay – kahve fincanlarının değişikliği ile klimaların Maldivlerde hissettiren serinliği bir de özel tasarım ofis mobilyalarıyla birleşince ofise giren müteahhidin hiç mi hiç şansı yok!..
Arsayı gezmeye – görmeye gittiğinde yanında yeni yetme 4 – 5 mimar , tekniker pervane dönen bir patron imajı kadar seksi ve işi kaptırmaya niyeti olmayan patron ..
Buraya kadar saydıklarım belki daha da artırılabilir.Bilmiyorum anlatabildim mi ama işin dalga boyutlarındayım doğrusu.Belki bir çoklarınız bana ilk yazdıklarım için katılacak hatta gerçekler acıtabileceğinden kızacak ancak doğru heryerde doğrudur.
Güven telkin etmesi , ”demekki iyi para kazanıyor ki bu kadar işine yatırım yapabilmiş” dedirtebilmesi , hayranlık uyandırıcı cümleler kurması ve parasal konuları hep ”hallederiz” ile geçiştirmesi bir mimarı müteahhit karşısında kaçınılmaz kılıyor.
Bilmiyorum , yaptığım yorumlar her zaman olduğu gibi eleştiriye açık ve geliştirilebilir ucu açık mevzular değerli dostlar ama bana pek mantıklı ve yeni mezun istekli bir mimarın hevesini kıracak cinsten geliyor..
Şimdiden iyi bayranlar..
