İyi Render Almak , İyi Mimar Olmak mıdır?

Mimarlık mesleğinin, bir kullanıcı profilinin tüm ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kullanacağı mekanı uygulanabilecek bir şekilde göze de hoş gelebilecek formatta çizme işiyle uğraşması tanımı artık günümüzde kendine saygınlık bulamıyor.Bunun sebebi olarak teknolojik çizim argüvanlarının gelişmesi ve sunum standartlarının devasa değişimini gösteriyor tüm deliller.

Evet teknolojinin gelişmesi yaşça büyük ve tecrubeli mimarların pek hoşuna gitmiş diyemeyiz.Yanlarında genç mimarlara yer ayırmaları ”teknolojiyle daha içli dışlı olmaları” bakımından şart oldu.

Şartlar yukarıdaki gibi olunca , mesleğinde tadı tuzu kalmadı desek belki yanlış söylememiş oluruz.Kimsenin teknolojiden korktuğu yok.Bu söylem biraz ”yetersizlik” , ”kaygı” gibi duyguların belirtisi gibi gözükse de ”iyinin de iyisi” var mantığı insanın kendisini doğal olarak yetersiz görmesi için yeter de artar bile..

İşin bir de maddi boyutuna gelecek olursak 100 tl’ye 200 tl’ye piyasada render-görselleştirme işi yapan arkadaşlar teknolojiyi nefret edilir hale getiriyorlar malesef ki..

Mimar iş ilanlarına dikkat ettiniz mi?!

  Artık yalnızca program bilmek bir mimarlık ofisinde çalışmak için yeterli hale geldi.

Benim kişisel öngörülerim ve kıyamet senaryolarımdan birisi de mimarlık mesleği için artık mimar olmaya gerek kalmadan mimarlık ofisi açıp mimari proje çizimi yapılabileceği bir Türkiye görmektir.

Fason proje çizmek elbette para kazanmanın (ek gelir yollarından biridir, saygı duymak durumundayız elbette) bir başka yolu.Ancak mimar olmayanların emri-vaki talimatlarıyla projelendirme yapmak için harika bir zemin hazırlıyor.”Ben parama bakarım” mantığıyla çalışmak hem mesleğe , hem diğer meslektaşlara yapılacak çok büyük bir ihanettir.

Bir Vakıf üniversitesi mezunu olarak söylemeliyim ki bugün pek çoklarının da dediği ”mimarlık fakülteleri özel okulların da açılmasıyla fazlalaştı ve kafayı nereye çevirirsen mimar’a denk gelir hale geldi.Bazılarını tenzih ediyorum ama artık barajı geçmek mimarlık fakültesini kazanmak için yeterli oldu.Okulu bitirmek demek okula kaydı yaptırmak ve peşinatları tıkır tıkır ödemek fiili ile eş anlamlı oldu.Bunları gerçekten üzülerek belirtiyorum.Okuyan , bilinçlenen , ilim ehli üniversite mezunu insan sayısının artması daha sağlıklı düşünebilen toplumların en güzel anahtarı ancak konu istihdam mevzusuna gelince sıkıntılar baş göstermeye başlıyor.

İş yeri sahipleri / işverenler bir mimarla anlaşamayınca ”ne var ki, sanki başka mimar yok!” şeklinde düşünmeye başlıyorlar.Dolayısı ile herhangi bir işi ölü fiyatına kabul etmek mimarlar için vazgeçilmez bir hale geliyor.Oysaki standartlar belirlense ortak akıl ve mesleki etik değerlere sahip çıkan bireyler yetişse durum belki daha da farklı olabilir diye de düşünmüyor değilim.

İYİ MİMAR OLMAK , İYİ RENDER ALMAK İLE APAYRI ŞEYLERDİR!

Mimarın işi proje çizmek olmalı.Arsayı görüp müşterinin istekleri , bölgenin kriterleri , maaliyet gibi verilerle tasarım yapmak olmalı.Teknik çizim, teknik çizim konusunda kurs gören yahut eğitim bakımından paralel dersleri alan ancak yıl bakımından daha az kapsamlı ve az okuyan insanlarca yapılmalı.Render , animasyon gibi yüksek performans gerektiren işler bu konuda kendini geliştiren reklamcılar , pc yazılımcıları vs. gibi meslek erbablarınca yapılmalı..

Evet fikirleri her zaman 2d ortamda çizimle ifade etmek mümkün olamayabiliyor.Tasarımcının kendini ve fikirlerini daha iyi ifade edebilmesi için bahsi geçen yazılımlar ve görselleştirme elbette gerekli ama bir noktaya kadar..En basitinden eğer piyasa böyle olmaya devam edecekse ve doğrusu da bu ise o halde okullarda verilen eğitimin alt yapısı bunlar için ne derece yeterli ve ne derece mantıklı?

Sizler de kendi görüşlerinizi aşağıda yorum kısmından belirtebilir güzel bir tartışma ortamı oluşturabiliriz.