Tasarım sürecine işvereni dahil etmek, projenin tamamlandıktan sonra revizelere uğrama ihtimalini ortadan kaldırırken , bu kadar şeffaflaşmanın mimarlık hizmetinde nelere malolacağını hiç tahmin ettiniz mi?
Mimarlar tasarım sürecinin işleyişini doğrudan belirleyemezler çoğu zaman.Bundaki sebep, mevzuatlarla dans etmek, işverenin isteklerini teknik olabilirliklerle uyuşturmak ve estetik kaygıyı taşımaktır.
Ne kadar geniş çaplı çalışırsa çalışsın, ne kadar donanımlı olursa olsun ben hiç bir mimarlık bürosunun işveren nezdinde tam anlamıyla memnuniyet sağlayıcı olduğunu düşünmüyorum.En azından fiyat anlamında bile eleştiriye hep açık bir konumda olacaktır.
Mimari proje tasarım süreçleri içerisinde en zorlayıcı faktör hiç şüphesiz kullanıcıyı tanımak ve tanımlamak.Bu sürecin doğru yönetimi şeffaflaşmaya bağlı olarak değişecektir.
Tartışmalar, tartışmalar ve tartışmalar..
Son dönemlerde bir tartışma konusu var..Mimarın işine karışılmaz mı? Mimarlar işverenle beraber mi yürütmelidir işlerini..
Yapılan işi ne derece doğru yorumlayacağı mimarın tecrubesiyle doğru orantılı olarak artacak olsa da mimarlık mesleğinde işin perde arkası konularının işveren ile doğrudan paylaşılmaması düşüncesini destekler oldum.
Yani ne mimarlık için mimarlık, ne de salt konut geliştirici – işveren için mimarlık tezi sanırım en doğrusu..Biraz ondan biraz ondan..
Dünya çapında ünlü bir mimar olsanız da bu böyledir.Yapacağınız projeyi ne kadar özgün bir anlatım kullanmaya çalışsanız da kullanıcıları gözetlemek zorundasınız..