İran’ın Şiraz kentinde bulunan Şah Çerağ, Şii’liğin en önemli kutsal ziyaret yerlerinden biridir. Üstün mimari yapısı ile göz kamaştıran yapı bir çok özelliği de üzerinde barındırır.
Şah Çerağ, ‘ışıkların şahı’ anlamına gelmektedir. Bu isim Şiilerin 8. İmamı İmam Rıza’nın kardeşi olan Seyyid Emir Ahmed’e Şirazlıların takmış oldukları lakaptan ileri gelmektedir.
Ünlü türbenin hikayesi İmam Rıza’nın 17 kardeşinden biri olan Seyyid Emir Ahmed’in kardeşinin yanına gitmek için Horasan’a hareket ettiğinde, Abbasi halifesi olan Ma’mun’un adamları tarafınca Şiraz şehrinde 835 yılında öldürülmesi ile başlıyor. Ünlü Şah Çerağ Türbesi’de bu olay sonrası ilk olarak 12. yüzyılda yapılmış. Türbe Kaçar döneminde genişletilmiş, İslam Cumhuriyeti döneminde ise büyütülmüş.
Muhteşem bir mimari yapısı bulunan türbenin kubbesi çini işlemeleri ile kaplanmış. Ayrıca minareleri dev şamdan görünümü ile özellikle gün batımından sonra görenlerin gözlerini kamaştırıyor.
Şah Çerağ Türbesi’nin iç duvarları milyonlarca küçük ayna ile oluşturulmuş ve mozaik şeklinde işlenmiş. Bu da farklı farklı renklerin aynalara yansıması ile insanları büyülüyor. Türbeye girmek için önce ahşap sütunlar geçiliyor ve oldukça gösterişli büyük bir gümüş kapıdan içeriye giriliyor.
Bu muhteşem mimari esere kadınlar ve erkekler farklı kapılardan içeri giriyorlar. İçeri girdikten sonra da birbirlerini görmüyorlar. Türbe ikiye ayrılmış durumda. Yarısı kadınlar için ayrılmışken diğer yarısında da erkekler bulunuyor. Ayrıca türbenin avlusunun orta kısmında büyükçe bir havuz bulunuyor.
İran’ın her bölgesinden insanların geldiği Şah Çerağ Türbesi akşama kadar dolup taşıyor.