Zaten pek çok çizgi animasyonlar , bilim kurgu filmler bu konuda bize epeyce aydınlatıcı fikirleri sunuyor.
Öyle değil mi?
Hayatın zorlukları, birşeyleri mecburiyetten yapma zorunlulukları ve piyasaya oynayarak nam salmak ve para , daha fazla para kazanmak için hangimiz sanatımızı adam akıllı yapmak uğruna elimizden gelen şeyleri daha da artırıyoruz ki?..Bu gerçekten çift taraflı bir soru değerli dostlar..Sizlerde kendinizi sorgulayın lütfeniniz..
”Bugün mesleğim için , dünya mimarlık kültürüne katkıda bulacak neler yaptım?”
Lafı felsefe boyutlarına götürüp sıkmak ve yazıyı kapayıp proje incelemenizin önüne geçmek adına biraz renkli fikirlerim var ve bunları sizlerle çeşitli görseller aracılığıyla paylaşsam sanırım çok daha doğru olur.
Erick Van Daniken ‘in ”Tanrıların Arabaları” kitabındaki gibi birşeyleri belirli tabanlara oturtma ve birşeyler ıspatlama çabasında da olmadan birkaç öngörüyü sizlerle paylaşalım..
İşte öngörülerimden bazıları ;
- Öncelikle geleceğin mimarisi yerel unsurlardan oldukça uzak ve teknoloji odaklı bir mimarlık haline gelecek..Hele de son 20 yıla bakıldığında akıllı binalar , mimari sunum yöntemlerinin ve mimari ifade yöntemlerinin mimarların akıllarındaki şeyleri daha kolay gerçekleştirebilmelerini sağlamasıyla beraber akıl almaz işler ortaya çıkmaya başladı bile..
- Nedense hep yüksek kuleler ve kullanım amacı belli olmayan rezidansvari oval formlu yapılar gözümün önünde canlanıyor..Bir bilim kurgu film hayranı olduğum ve hayalperest olduğumdan mıdır neden bilmem ama bunu hep düşlerim ileride mimari anlamda neler olacağı konusunu..
- Alternatif yaşam alanlarının mimarinin ve mühendisliğin geçireceği yüksek evrim ve devinim neticesinde şekilleneceğini öngörüyorum..Örneğin su altında yaşam için belirli tasarım ve teknoloji firmalarının atağa geçtikleri haberlerini duymaya başladık bile..Bu tamamen su altı yaşam odaklı olmasa da en azından kısmi olarak yeryüzüyle bağlantılı bir yaşam biçimi şeklinde de düşünülebilir aslında..
- Önce tüplerde yaşam, tüplerde insan ömrü konulu eğitimler ve sonrasında belkide uzay boşluğunda kendi dışkılarının temizlenmesine dayalı arıtma ve artırma tekniklerinin / teknolojilerinin sürekli biçimde kullanıldığı sürdürülebilir yaşam formlarına dönüşen insanların (kapsüllerle beslenen filan 🙂 ) yaşayacağı uzay yaşam birimlerinin geliştirilip mimariye eklenmesi şeklinde bir öngörüm de bulunmaktadır.
- Müstakil yaşam formlarının ve yaşam biçimlerinin yalnızlaşma eğiliminde bir gelişim geçirebileceğini de öngörüyorum nedense..Düşünsenize göl kenarında minimaslit , sakin ve huzurlu bir yaşam..Kentlerin modernliğinden gürültüsünden ve çirkinliğinden uzakta bir yaşam!
- Cam ve çelik kullanımın artacağını söylemek için bir öngörü uzmanı, mimarlık teorisyeni veya alanında uzman bir bilim adamı olmaya gerek yok bu zaten artık çok mümkün ve yapılmış örnekleri de fazlaca bulunmakta..Ben bu durumun biraz daha abartılarak özel yaşam kavramının mimarinin şeffaflaşmasıyla beraber daha da artacağı ve abartılacağını da düşünüyorum.Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir yazı yayımlamıştım hatırlarsanız..’‘Mahremiyetin Korunmasında Mimari Faktörü” konulu bu yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.
Mimarlık zaman ve tarih neyi gösterirse göstersin yeryüzünün ilk mesleği olması nedeniyle ve insanların sürekli bir barınma ihtiyaçları göstermesi nedeniyle devam edecektir.Yalnız bu değil de mesleğin geleceği hakkında bir kıyamet senaryom bulunmakta..Başka bir yazı konusu olabilecek bu tezim ise artık mimarlığı robotların ve kısmen düşünme yetisi olan gelişmiş bilgisayarların ele geçirebilecek olmasıdır.Bu bir endüstriyi yerle bir edebilecek bir tez elbette..Belki biraz fazla fütüristik ama siz ce de olabilme ihtimali yok mu?
Örneğin düşünsenize bir ev yaptırmak için bilgisayarın karşısında (bankamatik mantığıyla) form dolduran insanların 5 dakikalık bekleme süresinden sonra tam set mimari projelerini ellerinde bulduklarını..
Neyse bu konu uzar gider..Daha fazla hayalcilik işin biraz mizah boyutlarına kaçıyor gibi..Şimdilik bu kadar yeter..
saasfdffdsf 😀 Çok iyi yaa.. Yazı hiç bitsin istemedim 🙂 devamı yazılsa ii olur derim.