Renksiz, kokusuz, gözle görülemeyen doğal radyoaktif asal bir gaz olup taş ve toprakta bulunan uranyum ile radyum gibi doğal radyoizotopların radyoaktif bozulmasısonucuoluşan radon ancak ölçüm cihazları ile saptanabiliyor. Radonun asıl kaynağının uranyum olması nedeniyle yoğunluğu bölgeden bölgeye değişiklik gösteriyor.
Uluslararası Atom Enerji Ajansınca Temel GüvenlikStandartları (IAEA-BSS) çerçevesinde, evlerde radon için tavsiye edilen düzey 200-600 Bqm -3 aralığında iken, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde ise bu değer 400 Bqm -3 olarak belirlendi.
İnşaat aşamasında kullanılacak malzeme ve bazı önlemlerle etkisi azaltılabilen radonun sağlık üzerindeki etkileri göz önüne alındığında “ev alma komşu al” uyarısı yerini “ev alma, radon ölçümüne bak” sözüne bırakıyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Daşdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık üzerinde ciddi anlamda olumsuz etki oluşturan yaşam alanlarındaki radyoaktif bir element olan radon gazının yüzde 90’ının topraktan kaynaklandığını söyledi.
Prof. Dr. Daşdağ, inşaata başlanmadan önce radon düzeyinin ölçülmesi gerektiğini vurgulayarak, radon gazının solunum yolu ile akciğere girdiği zaman alfa saçılması yaparak ileride akciğer kanserine yol açtığını belirtti. Radona Türkiye’de gereken önemin ve hassasiyetin gösterilmediğine dikkati çeken Daşdağ, şöyle dedi:
“Radon gazının düzeyi inşaat yapılacak alanda güvenlik sınırları içinde olmalıdır. Ancak hem vatandaşların hem de inşaat sektöründekilerin bundan haberdar olmaması üzücü. Radonun olumsuz etkilerinden korunmak için öncelikle ev inşa edilecek alanların radon haritasının çıkarılması ve inşaat alanlarının radon seviyelerine göre belirlenmesi gerekir. Dolayısıyla ev satın alacaklara radon düzeyi belirtilmelidir. İnşaat sektöründe faaliyet gösterenlerin ev alanlara bu hizmeti sunmaları gerekiyor. Vatandaşların da satın almayı düşündükleri evin radon düzeyine bakmalarında yarar var. Çünkü radon binalardaki boşluk ve çatlaklardan eve sızar. İnşaatlarda radonun sızmayacağı kalitede malzeme kullanılması gerekir. Radona dirençli evler aynı zamanda neme ve ısı kaçaklarına karşı da dirençli olacağından koruyucu tedbirler ucuz ve kolaydır. Radon düzeyi yüksekse ya o bölgede bina yapmamak ya da bu duruma uygun inşaat yapılması gerekir. İstanbul’da herkes depremden korkuyor. Ancak radonun yarattığı tehlikenin kimse farkında değil.”